Pilonidal sinüs, halk arasında bilinen adıyla kıl dönmesi, özellikle kuyruk sokumu bölgesinde meydana gelen, cilt altına giren kıl ve yabancı cisimlerin iltihaplı bir yapıya yol açtığı rahatsız edici bir sağlık sorunudur. Son yıllarda bu hastalığın tedavisinde öne çıkan yöntemlerden biri de lazer teknolojisiyle gerçekleştirilen tedavilerdir. Geleneksel cerrahi yöntemlere kıyasla daha az invaziv olan bu yaklaşım, özellikle erken evredeki hastalar için büyük avantajlar sunmaktadır.

Lazerle tedavi yöntemi, lokal anestezi altında, sinüs içerisindeki kılların çıkarılması ve ardından sinüs yolunun temizlenmesi ile başlar. Temizlenen alana, 1470 nm dalga boyunda ışık yayan diod lazer kateteri yerleştirilir ve sinüs yolu lazer enerjisi ile tamamen kapatılır. Bu işlem, sinüsün iç duvarlarının çökmesine ve zamanla kaynaşmasına olanak sağlar. Açık yara oluşmaması ve hastaların genellikle bir gün sonra günlük yaşamlarına, hatta iş hayatlarına dönebilmeleri yöntemin en dikkat çekici avantajları arasındadır.

Ancak bu tedavi her pilonidal sinüs vakası için uygun değildir. Özellikle ileri derecede yayılmış enfeksiyonlar veya mevcut bir apsenin varlığı, lazer uygulamasını mümkün kılmaz. Bu nedenle uygunluğun belirlenmesi için mutlaka bir genel cerrahi uzmanı tarafından değerlendirme yapılmalıdır.

Lazerle tedavide nüks oranları düşük olmakla birlikte, hastalık tekrar ederse işlem yeniden uygulanabilir. Bu da hastalara uzun vadede cerrahi müdahale gerektirmeden sürdürülebilir bir iyileşme olanağı sunar. Sonuç olarak, pilonidal sinüs tedavisinde lazer yöntemi, seçilmiş vakalarda hem etkili hem de hastaya konfor sunan bir çözüm olarak ön plana çıkmaktadır.