Safra kesesi; karaciğerin alt tarafında yer alan bir organdır. Karaciğerden salgılanan safra, safra kesesinde depolanır.

Safra kesesi safra kanalları ile karaciğere ve bağırsağa (on iki parmak bağırsağına) bağlanır. Yemek aralarında karaciğer tarafından üretilen safra salgısı, safra kanalı ile safra kesesinde depolanır. Yemek yediğimizde ise safra kesesinden yine safra kanalları aracılığı ile bağırsağa safra salgısı iletilir. Safra; yağların ve yağda eriyen vitaminlerin emiliminde ve bazı maddelerin vücuttan atılımında rol oynar.

Safra kesesinde ve safra kanalında en sık karşılaşılan hastalıklar şöyledir:

  • Safra kesesi taşları
  • Safra kesesi iltihabı
  • Safra kanalı yaralanmaları ve darlıkları
  • Safra kanalı kistleri
  • Safra kanalı kanserleri
  • Safra kanalı tıkanma sarılığı

 

Safra kesesi ve safra kanalı hastalıklarının cerrahisinde hastalığın türüne ve özelliklerine göre farklı yöntemler uygulanabilmektedir. En sık görülen safra kesesi – safra kanalı hastalıkları ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi sahibi olmak için aşağıda yer alan soru – cevap bölümümüzü inceleyebilirsiniz.

Safra Kesesi Hakkında Çok Sorulanlar


Safra Kesesi Ve Safra Yolu Hastalıkları konusunda soru cevaplardan oluşan kısa bilgileri aşağıdaki başlıklara tıklayarak okuyabilirsiniz.

Evet, safra kesesi iltihabında ateş yükselmesi görülebilmektedir. Ateş yükselmesiyle birlikte bulantı ve kusma şikâyetleri de olabilir.

Safra kesesi iltihabı ilgili kan testleri ile belirlenebilmektedir. Bununla birlikte karın ultrasonografisi ve bazı durumlarda tomografi veya MR gerekebilmektedir.

Karında gaz varmış hissi safra kesesi iltabında sık karşılaşılan bir belirtidir. Dışkının balçık rengi olması da başka bir belirtidir.

Safra yolunun tıkanmasının belirtileri şu şekildedir:

  • Açık renkli dışkı
  • Kanser sebebiyle tıkanıklık varsa kilo kaybı
  • Koyu renkli idrar
  • Karın ağrısı
  • Derinin ve gözlerin sararması

Safra yolu yaralanması risk faktörleri arasında travmalar ve safra kesesi ameliyatı bulunmaktadır. Ameliyat sırasında safra kanalı yaralanabilir, koter ile yanabilir veya kesilebilir. Bu noktada kanal bir süre sonra görevini yerine getirmemeye başlar. Bu noktada safra kanalı tamamen tıkanabilir veya safra salgısı bağırsak yerine karın boşluğuna akabilir.

Safra yolu yaralanmaları özellikle laparoskopik (kapalı) safra kesesi ameliyatlarında meydana gelir.  Cerrahın tecrübesi, anatomik farklılıklar, ileri derecede iltihap olması, geçirilmiş karın ameliyatlarına bağlı yapışıklıklar gibi faktörler, safra yolları yaralanmalarında rol oynar.

Safra; yağların ve yağda eriyen vitaminlerin emiliminde ve bazı maddelerin vücuttan atılımında rol oynar. Genellikle açlık halinde safra kesesinde biriken safra, konsantre olarak burada depolanmaktadır.

Safra kesesi taşı ameliyatında safra kesesi komple alınmaktadır. Bunun sebebi yapısı ve içeriği bozulan safra kesesinin yine taş üretecek olmasıdır.

Safra kesesi ameliyatı olduktan sonra ağrı, şişkinlik ve hazımsızlık gibi bazı şikâyetler devam edebilir. Fakat bu oldukça küçük bir yüzde için geçerlidir. Eğer şikâyetler devam ederse bu şikâyetlerin altında mide, pankreas gibi yerlerde hastalık aranmalıdır. Şikâyetlerin uzun süre devam etmesi durumunda doktorla iletişime geçilmesi büyük önem taşımaktadır.

Safra kesesi taşı olan kişiler çocuk sahibi olmaya karar vermeden önce mutlaka genel cerrahi uzmanı ile görüşüp ameliyat olunmadığı takdirde oluşabilecek olumsuz durumlarla ilgili bilgi sahibi olmalıdır. Safra kesesi taşı bulunan hastalar ameliyat olmadan gebe kalırlarsa, gebelik sırasında oluşabilecek safra kesesi iltihabı, safra taşının kanala düşmesi, pankreatit gibi gebeliği riske atabilecek durumlarla karşılaşabilirler. Eğer gebelikte böyle bir problem ortaya çıkarsa tanı ve tedavi için kullanılan tüm radyolojik yöntemler bu dönemde kullanılmamaktadır.  Gebelikte safra kesesi iltihabı görüldüğü takdirde, öncelikle ameliyat edilmeden durum yatıştırılmaya çalışır, buna rağmen durum medikal tedavi ile düzeltilemezse ameliyat düşünülebilir. Aynı zamanda gebelik de safra taşı oluşumu için bir nedendir. Safra kesesi taşı belirti vermeyebilir ve istenmeyen senaryolar gerçekleşebilir. Genel olarak gebelik planlıysa mutlaka safra kesesi taşı ile ilgili problemler çözülmelidir.

Laparoskopik safra kesesi ameliyatından sonra kişi çok hızlı bir şekilde işine dönebilir. Ameliyattan sonra 2-3 saat içinde kişi ayağa kalkabilir, tuvalete gidebilir ve yatağında doğrulabilir. Bir sonraki sabah kontrol muayenesinden sonra evine gönderilebilir. 4-5 gün verilen ilaçların kullanımından sonra gerekli muayeneler ile birlikte 1. haftadan sonra iş hayatına kolaylıkla dönebilir.

Ameliyat sonrasında hafif ağrılı bir dönem geçebilir. Hastalar genellikle 8 saat sonra ayağa kaldırılabilir ve ağızdan gıda alabilir. Kullanılan dikişler kendiliğinden kaybolan dikişler olduğu için dikişleri almaya gerek yoktur.

Kadın olmak, sarışın kadın olmak, obezite, 40 yaş üstünde olmak, gebelik, kolesterol yüksekliği, hareketsiz yaşam, diyabet, aile öyküsü gibi durumlar risk faktörleri arasında bulunmaktadır.

Safra Taşı konusunda soru cevaplardan oluşan kısa bilgileri aşağıdaki başlıklara tıklayarak okuyabilirsiniz.

Safra taşını oluşturan sebeplerin varlığında safranın önce yoğunluğu artar, balçık kıvamına gelir. Daha sonra sıklıkla taş oluşumuna gider. Belirti veren safra çamurunda ameliyat düşünülebilir.

Safra kesesi taşlarının oluşumu yıllar alabilir ve çeşitli tipleri vardır. Safra kesesi taşı tipleri şunlardır:

 

  • Kolesterol taşları: Safrada çok fazla kolesterol varsa gözlenir. En sık görülen safra taşı tipidir.

 

  • Pigment taşları: Safra salgısında bilirubin fazla ise gözlenir (Bilirubin; kırmızı kan hücrelerinin ürettiği artık maddedir).

Safra kesesi taşı bazı kişilerde hiçbir belirti göstermeyebilir. Böyle durumlarda genel bir sağlık bir taramasında ya da başka bir sağlık sorunu için hastaneye gidildiğinde yapılan taramada saptanmaktadır.

 

Safra kesesi taşı hareket ettiğinde ve safra kanalını tıkadığında belirtiler gözlenmektedir. Safra kesesi taşı belirtileri, farklı hastalıkların belirtileri ile de benzerlik gösterebilir. Kalp- damar hastalıkları, pankreatit, gastrit ve kolit gibi birçok hastalığın belirtileri ile aynı olabilir. İşte safra kesesi taşı belirtileri:

 

  • Sağ üst karın boşluğunda veya sternum (iman tahtası) altında ani ve şiddetli ağrı (Özellikle yemek yedikten sonra ortaya çıkar ve birkaç saat devam eder. Ağrı sırta ve sağ omuza yayılır),
  • Mide bulantısı ve kusma hissi,
  • Özellikle aşırı yağlı yemeklerden sonra hazımsızlık, şişkinlik ve geğirme,
  • Yüksek ateş, terleme, titreme,
  • Taşlar safra kanalına düşerse sarılık, idrar renginde koyulaşma, dışkı renginde açılma,
  • Taşlar pankreas kanalını etkileyip pankreatit denilen (pankreasın bir çeşit iltihabı) duruma yol açarsa kuşak tarzında belin her iki yanına vuran ağrı.

Safra kesesi taşı, birçok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkabilir. Olası nedenleri şu şekilde sıralamak mümkündür:

 

  • Hareketsiz yaşam,
  • Hızlı kilo kayıpları,
  • Düşük lifli beslenme,
  • Yüksek kolesterollü yemekler yemek,
  • Çok yağlı yemekler yemek,
  • Aşırı kilolu olmak ve obezite,
  • Çok doğum yapmış olmak,
  • Östrojen ilaçları kullanmak.

 

Ayrıca safra kesesi taşı oluşma riskini arttıran bazı durumlar şunlardır:

 

  • Karaciğer hastalıkları,
  • Diabet,
  • Bazı kan hastalıkları,
  • Hamile olmak,
  • Sarışın olmak,
  • 40 yaşın üzerinde olmak
  • Kadın olmak.

 

Genetik faktörlerin safra taşının oluşumuna direkt olarak etkisi yoktur. Fakat bazı genetik geçişli kan hastalıkları dolayısıyla indirekt olarak safra taşı oluşumu artabilir.

 

Çeşitli nedenlere bağlı olarak kanda bazı maddelerin fazlalaşması, safra yolu tıkanıkları, safra yoğunluğunun artması sonucunda safra kesesi taşları oluşmaktadır. Safra kesesinde taş olması durumunda alkol, kabuklu bakliyat grubu besinleri, yağlı yiyecekler ve yumurta gibi gıdaları tüketmenin safra kesesinde ağrı yapma ihtimalini yükselttiği bilinmektedir.

Safra kesesi taşı öncelikle safra kesesi içinde kronik iltihaba yol açar. Taşlar safra kesesinin çıkış kısmına yani ana safra kanalına açılma yerine oturur ve burayı tıkarsa safra kesesinin içindeki safra akamaz, safra kesesi şişer, iltihaplanır. Bu durum hastanın şiddetli ağrı duymasına sebep olur. Tedavi edilmediği takdirde iltihap ilerler, hatta safra kesesi patlayıp safra karın içine yayılır ve hayati tehlike oluşturan durumlar ortaya çıkabilir.

 

Taşlar safra kanalına döküldüğü takdirde bazı karaciğer enzimlerini (kolestaz; yani tıkanma enzimleri) yükseltebilir. Yine bu durum ağrıya ve sarılığa neden olabilir. Taş bazen küçükse kanaldan on iki parmak barsağına kendiliğinden geçebilir. Bu durumda safra yoluna müdahale edilmesine gerek kalınmadan sadece safra kesesinin alınması yeterli olur. Fakat safra kesesindeki taş safra yoluna düşer ve burada takılı kalırsa ERCP (Endoskopik Retrograd Colangio Pankreatikografi) denilen işlemle endoskopik olarak önce safra yoluna girilip taş temizlenir. Sonra safra kesesi ameliyatı yapılır. Taş ERCP ile alınamaz ise taşın kanaldan çıkarılması için safra kanalı ameliyatına ihtiyaç duyulur. Bu ameliyat genellikle açık cerrahi ile yapılmaktadır. Bu durumda hasta laparoskopik ameliyat şansını büyük ölçüde kaybeder. Safra kanalı ameliyatı ile eş zamanlı safra kesesi ameliyatı da yapılarak safra kesesi de çıkarılır.

Safra kesesi taşları pankreas kanalını da etkileyerek pankreatit denilen bir çeşit pankreas iltihabına yol açabilir. Bu durumda ağrı kuşak tarzında belin her iki yanına yayılabilir.

Safra kesesi taşı doğal yollarla ana safra kanalına düşüp burada takılı kalabileceği gibi, buradan on iki parmak barsağına geçip doğal yollarla barsaklardan atılabilir. Fakat bu durumda bile hastalıklı olan safra kesesinin kendi veya safra içeriğinin içindeki maddelerin orantısızlığı olduğundan yeniden taş oluşur. Dolayısıyla safra taşına yaklaşım böbrek veya mesane taşına olan yaklaşım gibi değildir. Safra kesesi taşı, çoğu durumda ameliyat gerektirir.

Safra kesesi taşı kırılarak vs. düşürülmeye çalışılmaz. Çünkü daha küçük parçalara ayrılan taş pankreas kanalını etkileyip pankreatit denen pankreas iltihabına yol açabilir. Veya taşlar kanalda takılı kalırsa önce ERCP denilen endoskopik işlemle önce safra yolu temizlenir, sonra yine ameliyat ile safra kesesinin alınması gerekir.

Safranın akışını kolaylaştıran birtakım ilaçlar vardır. Ama bunlar maalesef oluşmuş taşı eritemezler.

Safra Kesesi Taşı Gebeliğe Engel mi?

Doğurganlık yaşındaki kadınlarda safra kesesinde taş saptanması gebeliğe engel değildir. Fakat hastanın, safra kesesi taşının olası komplikasyonları ve ameliyat seçeneği konusunda genel cerrahi uzmanından görüş alması doğru olan yaklaşımdır.

Safra kesesi taşı, ancak alanında uzman bir cerrah muayenesi ile anlaşılabilir. Safra kesesi taşına genellikle batın ultrasonografisi ile tanı konulur. Başka amaçla çektirilen karın tomografisinde de taşlar büyükse gözükebilir.

Belirti veren safra kesesi taşlarında safra kesesinin alınması gerekir. Belirti vermeyen safra kesesi taşlarının her sene belirti verme oranı artar ve dolayısıyla safra kesesi taşının yol açacağı komplikasyonlara kişi açık hale gelir.

 

Bu nedenle safra kesesinde taş tespit edilmiş olan kişilerin hiç şikâyeti olmasa dahi mutlaka genel cerrahi uzmanından görüş alması, ameliyat olunmadığı takdirde nelerle karşılaşabileceğini öğrenmesi ve ameliyat seçeneği hakkında bilgi edinmesi en doğru yaklaşım şeklidir.

Belirti vermeyen safra kesesi taşlarında hastanın mutlaka genel cerrahi uzmanından ameliyat seçeneği de dahil olmak üzere, ayrıntılı bilgi alarak hastalık hakkında bilinçlenmesi, ameliyat ile safra kesesi alınana kadar geçen sürede safra kesesi taşının ne gibi durumlara yol açacağı konusunda bilgi sahibi olması sonradan safra kesesine bağlı olası ciddi durumları ortadan kaldırabilir.

 

  • Safra kesesi taşları, safra kesesinde sorun yaratmadan kalabilir. Ancak bazen bu taşlar hareket eder ve safra kanalından bağırsağa geçer. Tuvalete gittiğinizde safra taşını düşürmüş olabilirsiniz. Ancak bazen safra taşları safra kanalından ilerleyemez ve kanalı tıkar. Bu da farklı ve ciddi komplikasyonlara neden olur.
  • Aynı zamanda safra kesesi taşları pankreası etkileyip pankreatit denilen pankreas iltihabına yol açabilir.
  • Safra kesesi taşlarının tedavisinde, ameliyat altın standarttır. Laparoskopik ameliyat, bu konudaki ilk seçenektir.

 

Kişi, safra kesesi taşı belirtileri yaşıyorsa mutlaka bir genel cerraha başvurmalı ve muayene olmalıdır. Safra kesesi taşı, bazı kişilerde hiçbir belirti vermeden de ortaya çıkabildiği için bu noktada düzenli olarak genel sağlık taramaları yaptırmak büyük önem taşımaktadır.

Safra kesesi taşı oluşumunda safra kesesinin alınması gerekebilir. Bu ameliyat genellikle iki şekilde uygulanır:

 

  • Kapalı ameliyat (laparoskopik ameliyat): Bu prosedürde 3 veya 4 küçük delik açılır. Bu deliklerden ucunda kamera olan gelişmiş ameliyat aletleri ile safra kesesi alınır. Ameliyat sonrası iyileşme süresinin kısa olması, yara izinin çok küçük olması gibi nedenlerle en çok tercih edilen yöntemdir. Eğer fazla iltihap varsa ya da anatomik yapılar tam olarak ortaya konamadıysa kapalı ameliyat sırasında doktor açık ameliyata dönmek isteyebilir.

 

  • Açık ameliyat: Açık ameliyatta safra kesesinin bulunduğu üst karın bölgesi kesilir ve safra kesesi alınır.

Safra kesesinde taş saptandığında, taşın alınması diye bir ameliyat yoktur. Genellikle taş safra kesesi içindeki bileşenler arasındaki orantısızlıktan veya kesenin iyi çalışmamasından kaynaklandığından safra kesesi taşında safra kesesi, taş ile birlikte tamamen alınmaktadır.

Safra kesesi taşına bağlı safra kesesinin alınma ameliyatında altın standart laparoskopik (kapalı) ameliyattır. Karın içerisine 3 veya 4 adet 0.5 ve 1 cm’lik deliklerden kamera ve özel aletlerle girilerek safra kesesi özel bir torba içerisinde çıkarılır. Hasta genelde ameliyat sonrası 1. gün taburcu edilir.

Hastanın karnının ameliyatta gaz ile şişirilmesinin bir takım kardiyak yan etkilere yol açabileceği öngörülüyor ise laparoskopik yöntem tercih edilmeyebilir.

 

Önceden karın ameliyatı geçirilmesi laparoskopik ameliyata engel teşkil etmez. Önceki ameliyata bağlı meydana gelmiş olan yapışıklıklar dikkatlice ayrılarak ameliyat sahasına girilebilir ve kapalı olarak ameliyat sonlandırılabilir.

 

Safra kesesi taşı ile başvuran hastalar eğer taşa bağlı bulgu veriyorsa mutlaka safra kesesi ameliyatı olmaları gerekir. Ameliyatta altın standart laparoskopik kolesistektomi denilen safra kesesinin tamamının kapalı yöntemle alınmasıdır. Safra taşlarının tedavisinde taşın alınması ameliyatı yoktur. Safra kesesi tamamen alınır. Ancak safra kesesi yanında safra yolunda da taş varsa önce endoskopik olarak taş çıkarılır (ERCP) sonra laparoskopik kolesistektomi yapılır.

 

Bulgu vermeyen, safra kesesi taşı mevcut olan hastaların mutlaka genel cerrahi uzmanı tarafından görülerek kişisel olarak mevcut durumu değerlendirilmeli ve karar ona göre verilmelidir.

Safra kesesi taşı ile başvuran hastalarda ameliyat öncesi rutin tetkikler yanında safra yolu tıkanıklığını gösteren kolestaz enzimleri denilen kan tetkiklerine de mutlaka bakılmalıdır. Bunlar yüksekse muhakkak safra yolu değerlendirilmesi ayrıca yapılmalıdır. Aksi takdirde safra yolunda taş veya tıkanıklık varlığında laparoskopik kolesistektomi yapılırsa ameliyat sonrası birçok komplikasyona hasta açık hale gelebilir. Yine karın ağrısı ile gelen safra kesesi taşı mevcut olan hastalarda pankreatit denilen pankreas iltihabı da ameliyat öncesi mutlaka ekarte edilmelidir. Bazı durumlarda pankreatit ve safra kesesi taşı birlikte görülebilir. Bu durumlarda önce pankreatit tedavi edilmeli, sonra safra kesesi ameliyatı yapılmalıdır.

 

Hastada bütün hazırlıklar yapıldıktan sonra safra kesesi ameliyatına alınır. Safra kesesi ameliyatı göbek altından girilen ince iğne kullanılarak karnın karbondioksit gazıyla şişirilmesiyle başlar. Önceden karın ameliyatı geçirenlerde açık teknikle giriş yapılır. Önceden karın ameliyatı olunması laparoskopik kolesistektomiye engel bir durum değildir. Daha sonra laparoskopik aletleri karın içine sokup orada çalışmamızı sağlayan port adı verilen giriş kapıları 3 veya 4 adet kullanılarak ameliyata başlanır. Bir delikten kamera, diğer iki delikten cerrahın çalışma aletleri girilir. 4. delik girildi ise buradan da safra kesesi yukarı doğru asılarak anatomik planların görüntüsü ortaya konulur. Önce varsa safra kesesindeki yapışıklıklar giderilir. Ağrı atakları geçiren kişilerde bu yapışıklar daha çok olabilmektedir. Daha sonra safra kesesi kanalı ve safra kesesi atardamarı ayrı ayrı bulunarak ana safra kanallarına, karaciğeri besleyen ana atardamarlara son derece dikkat edilerek ayrıştırılır. Safra kesesi kanalına (duktus sistikus) ve safra kesesi atardamarına (sistik arter) titanyum klipler konulur. Bazı durumlarda daha farklı klipler de kullanılabilir. Safra kesesi, atardamarından ve kanalından ayrıldıktan sonra safra kesesi karaciğer yatağından sıyrılır. Sonunda safra kesesi özel bir torba içerisinde kesi yerinden dışarı alınır. Taşın kesi yerinden çok daha büyük olduğu durumlarda ya taş torba içerisinde parçalanarak çıkarılır veya kesi biraz büyütülebilir.

 

Safra kesesi ameliyatından sonra hastalara 6- 8 saat sonra hafif gıdalar verilebilir. Normal şartlarda safra kesesi ameliyatından 1 gün sonra hasta taburcu edilir.

 

Laparoskopik Kolesistektomi’den sonra sanılanın aksine özel diyet yapılmasına ihtiyaç genelde duyulmaz. Hastalar safra kesesi ameliyatından sonra normal yaşamlarını sürerler. İlk dönemlerde vücudun adaptasyonu aşamasında birtakım sindirime yardımcı preparatlar kısa süreliğine verilebilir.

Her ameliyat belirli oranlarda birtakım riskler içermektedir. Safra kesesi, anatomik konumu itibarı ile karaciğerin altında, karaciğeri besleyen ana damarlarla ve safra yollarıyla yakın komşuluk içindedir. Ayrıca bu bölge kişiden kişiye değişen anatomik varyasyonlar (farklılıklar) gösterir. Bu durumlar sebebiyle safra kesesi ameliyatı özel ihtimam gerektirir.

Safra kesesi ameliyatından sonra özel bir beslenme şekli yoktur. Sadece ilk haftalarda sindirimi zor, yağlı, ağır, gaz yapıcı gıdalardan kaçınılması isabetli olur. Sonrasında bir diyet gerektirmez. Kaçınılması özellikle istenen bir yiyecek yoktur.

Gerektiğinde safra kesesi ameliyatından sonra, bir süreliğine sindirime yardımcı olması amacıyla, birtakım sindirim enzimi içeren ilaçlar verilebilmektedir.

Safra kesesi sindirim sırasında safranın bağırsağa gönderilmesi, karaciğerde üretilen safranın açlık dönemlerinde depolanması gibi görevlere sahiptir. Ayrıca karaciğerde ayrıştırılan maddelerin vücuttan atılmasını sağlar. Yağda eriyen vitaminlerin ve yağların emilimini sağlamak, ince bağırsakta alkali bir ortam oluşturmak, pankreastan salınan yağ sindiriminde görevli enzim olan lipazı aktive etmek de safra kesesinin önemli görevleri arasında yer alır.

 

Dolayısıyla safra kesesi taşı oluşumunda, beslenme tek başına etkili olmasa da önemli bir faktör olarak görülebilir. Bu yüzden bazı sağlıklı beslenme önerileri ve yaşam alışkanlıkları ile safra kesesi taşı oluşma riski azaltılabilir. İşte safra kesesi taşından korunmak için alabileceğiniz önlemlerden bazıları:

 

  • Lifli beslenmeye gereken önem verilmelidir.
  • Yeteri kadar su tüketilmelidir.
  • Taze mevsim sebze ve meyveleri tüketilerek yeterli vitamin ve mineral alımı sağlanmalıdır.
  • Öğün atlanmamalı, dengeli ve yeterli şekilde beslenilmelidir.
  • Hareketsizliğin safra kesesi oluşma riskini arttırdığı bilindiği için düzenli egzersiz yapmaya özen gösterilmelidir.
  • Fosfor, potasyum, demir, magnezyum, C vitamini, folik asit ve sağlıklı yağlar açısından zengin besinlerin safra kesesi taşı oluşumunu önleyici olduğunu gösteren bilimsel çalışmalar vardır. Bu nedenle bu tür besinler beslenme düzenine dahil edilebilir.
  • Yağlı, paketli ve işlenmiş şekerli gıdalardan uzak durulmalıdır.
  • Alkol, sigara gibi maddeler tüketilmemelidir.
  • Kabuklu bakliyatların tüketimi sınırlandırılmalıdır.
  • Yumurta ve yumurta içeren besinler kontrollü şekilde tüketilmelidir.
  • Doymuş yağ asidi alımı, safra kesesinde kasılmalara sebep verebildiği için pasta sosu, çikolata, mayonez, pastırma, salam, sosis, sakatatlar gibi besinlerin tüketimi olabildiğince sınırlandırılmalıdır.
  • Yüksek kolesterol, protein, tuz içerikli beslenmeden uzak durulmalıdır.
  • Yemekler yağda kızartılmamalı, bunun yerine fırında pişirme ve haşlama gibi sağlıklı pişirme yöntemleri uygulanmalıdır.
  • Salata ve yemeklerde zeytinyağı gibi sağlıklı yağlar tercih edilmelidir.
  • Yemeklerde aşırı salça, baharat, soğan ve sarımsak kullanılmamalıdır.

 

Safra Kesesi Cerrahisi ile ilgili Videolar